Notre Dame de Sion Orkestrası: Tango

22 Nisan 2009 20:30

Tango Konseri

Orkestra şefi: Orçun Orçunsel

Solist:

Piyano: Zeynep Yamantürk

Bandoneon : Tanju Yıldırım

PROGRAM

Astor PIAZZOLLA: Adios Noniño

Astor PIAZZOLLA: Milonga del angel

Astor PIAZZOLLA: Buenos Aires’te Dört Mevsim

Sonbahar

Kış

İlkbahar

Yaz

Carlos GARDEL: Por una cabeza

Astor PIAZZOLLA: Oblivion

Astor PIAZZOLLA: Libertango

Astor PIAZZOLLA: Soledad

Gerardo Matos RODRIGUEZ: La Cumparsita

MÜZİSYEN

1.Keman

Rüstem Mustafayev – Konzertmeister

Beril Sun

Kerem Berkalp

Başak Atasoy

Bahar Meriç

Begüm Çalımlı

2.Keman

Erkan Çavdaroğlu - Grup Şefi

Tülay Aydın Karşın

Özge Metin

Fahrettin Arda

Viyola

Göknil Özkök Genç - Grup Şefi

Öykü Koçoğlu

Ezgi İçellioğlu

Güneş Özgeç Yuğnak

Viyolonsel

Çağlayan Çetin - Grup Şefi

Jülide Alpergin

Can Kehri

BIYOGRAFİ

Orçun ORÇUNSEL:

1985 yılında Istanbul’da doğdu.
4yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girerek, iki sene öğrenim gördü.
Zeynep Yamantürk ile çalışarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı piyano bölümünden 2004’te mezun oldu.
Kompozitör Ali Darmar ve Prof.Ayşegül Sarıca ile çalışmalarının yanı sıra Dünya çapındaki piyanist ve pedagog Stephen Kovacevich, Thomas Yee ve Hanry Faures’in çalıştaylarına katılarak sanatçılardan büyük ilgi gördü.
1.Uluslararası Ferdi Ştatzer-Lilly Ştatzer Piyano yarışmasında teşvik ödülü; 7.Uluslararası Trakya Üniversitesi Genç Müzisyenler Piyano Yarışmasında ikincilik; Kıbrıs’ta düzenlenen 1.Uluslararası Beşparmak Piyano Yarışmasında da üçüncülük ödüllerini aldı.
Özellikle Bach’ın eserlerine yaklaşımıyla ilgi çekti. Ayrıca Maurice Ravel’in “La Valse-Poeme choregraphique” eserini piyanoya uyarlayan sanatçı, bu çalışmasıyla İdil Biret, Karl-Heinz Kammerling, Stephen Kovacevic gibi dünyanın önde gelen sanatçılarından övgü topladı.
Borusan filarmoni Orkestrası başta olmak üzere çeşitli orkestralarda yer alan sanatçı, piyano dışında kompozisyon çalışmaları yapmaktadır. Bu çalışmaların arasinda 3 Opera, 3 Senfoni, çeşitli solo çalgı ve oda müziği eserleri yer almaktadır.
2007 yılında İzmir Dokuz Eylül Senfoni Orkestrasını yönetti, aynı yıl
Şehir Tiyatroları’nın Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde sahnelediği, Yalçın Tura’nın Leyla ile Mecnun müzikalinin şef yardımcılığını yaptı ve birkaç temsili yönetti. Aynı yıl, Avusturya Liseliler Vakfı tarafından verilen burs ile Salzburg yaz akademisine giderek Karl-Heinz Kammerling ile çalışmıştır. 2008 yazında Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’nın şef yardımcılığına getirilen Orçunsel halen, Istanbul’da kurduğu Notre Dame de Sion Oda Orkestrası’nın şefliğini yaparken, Prof.Gürer Aykal ile çalışmalarını sürdürmektedir.

Zeynep YAMANTÜRK

İstanbul’da doğdu. Piyanoya 3.5 yaşında Rana Erksan ile başlayan sanatçı bir yıl sonra ilk konserini verdi ve altı yaşında İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda Ferdi Statzer ile çalışmaya başladı.

7 yaşında Faruk Güvenç’in isteği ile radyo ve televizyon programları yaptı. Ferdi Statzer’in ölümü ile çalışmalarına Prof. Meral Vardar ile devam etti. 1980 yılında M.S.Ü. Devlet Konservatuvarı sınavlarını kazanarak Prof. Metin Öğüt’ün öğrencisi oldu.

Daha sonra Prof. Judith Uluğ ile çalışmalarına devam eden sanatçı 1980 yılında Yüksek Bölümden pekiyi derece ile mezun oldu. Aynı sene Viyana’da Prof. Leonid Brumberg ile çalışmaya başladı. 1985 Uluslararası Doblinger Piyano Yarışmasında ikincilik, 1986 Brüksel Concour International de Piyano, Bösendorfer-Empire’da Büyük Jüri, aynı sene Viyana Uluslararası Pegasus Piyano Yarışması’nda ikincilik ödüllerini aldı.

1987 yılında M.S.Ü. Devlet Konservatuvarı Yüksek Lisans bölümünü Prof. Judith Uluğ’un danışmanlığında pekiyi derece ile bitirdi. Aynı yıl Avrupalı Genç Piyanistler Festivali’ne davet edilerek Kanada, Amerika, Meksika, Jamaica turnesi kapsamında resitaller ve 1988 yılında Los Angeles’da konserler verdi.

M.S.Ü. Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Judith Uluğ danışmanlığında Sanatta Yeterlik Bölümünü pekiyi derece ile bitirdi. Konser çalışmalarını Kompozitör Ali Darmar, İdil Biret, Ayşegül Sarıca, Avusturya’da da Prof. Greta Dichler, Prof. Joo Foniad ile sürdürmüş olan sanatçı, aynı zamanda M.S.Ü. Devlet Konservatuvarı’nda öğretim görevlisidir. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası ve Milli Reasürans Oda Orkestrası ile pek çok konser veren sanatçı Ola Rudner, Jean Bally gibi ünlü şeflerle çalışmıştır.

İstanbul’da pek çok resitaller veren sanatçı ayrıca Avusturya, Almanya, Amerika, İsviçre ve Fransa’da da çeşitli konserler vermiştir.

Tanju YILDIRIM

1969 Almanya doğumlu olan Tanju Yıldırım İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Yüksek bölümünün ardından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV bölümünde yüksek lisans yaptı.

1997’de tango ile tanıştı ve müzisyen, dansçı olarak tango çalışmalarına başladı. Kısa sürede Arjantin Tangosu’nda önemli bir isim haline gelen Yıldırım, öğrenciler yetiştirmeye, geceler düzenlemeye, değişik projelere imza atmaya başladı. Avusturyalı «Band-O-Neon» orkestrasından gelen teklifle bu orkestrayla önce şarkıcı ardından da dansçı olarak çalışmaya başladı ve gerek Avusturya’da gerekse Türkiye’de turneler yaptı.

Bunun yanısıra, yurt içi ve yurt dışında; Ankara, Eskişehir, Paris, New York, Valencia, Viyana, Budapeşte, Selanik gibi şehirlerde workshoplar ve gösteriler gerçekleştirdi. Birçok sanat dalıyla uğraşmış olması; O ’nun tangoya yepyeni bir bakış açısı, yepyeni bir soluk getirmesine; müzisyen ve oyuncu yanını da katarak tangoyu yeni anlatım boyutlarına taşımasına ve dünyada eşi olmayan gösteriler gerçekleştirmesine yardımcı oldu.

Oyunculuk çalışmalarına da devam eden Tanju Yıldırım Cemal Reşit Rey sahnesinde gerçekleştirilen «Deli Dolu» müzikalinde başrol; Semaver Kumpanya’da gerçekleşen «Dido ve Eneas operasında»Eneas«rolünü oynadı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde sahnelenen»Batı Yakası Hikayesi" müzikalinde de “Riff” karakterini canlandırdı.

Tangoya özgü ve zorluğuyla bilinen bir enstrüman olan ‘Bandoneon’u -o dönemde Türkiye’de çalan kimse olmadığı için- kendi kendine öğrendi! Kurmuş olduğu “Tangorama” adlı orkestrayla çeşitli konserler yaptı ve bu konserlerle hem bu enstrümanı tanıtma hem de gerek Türk gerekse Arjantin tangolarını seslendirme fırsatı buldu. Sanatçı hem sesi, hem enstrümanı hem de dansıyla tangoyu yaşatmaya devam etmektedir.