Orchestra’Sion & İstanbul Avrupa Korosu

3 Mart 2016 19:30

Biletler (20TL) , Notre Dame de Sion Lisesi girişinde satışa sunulacaktır.

«Tohum Otizm Vakfı» yararına düzenlenen yardım konseri.

MOZART REQUİEM

Şef: Orçun Orçunsel

Solistler: Dilruba Akgün (Soprano)
Seda Taşpınar (Alto)
Bülent Bezdüz (Tenor)
Caner Akgün (Bas)

Koro Şefi: Burak Onur Erdem

Konzertmeister: Oleksandr Samoylenko

PROGRAM:

Wolfgang Amadeus Mozart (1756 † 1791)

Requiem K.626 re minör (Tamamlayan: Orçun Orçunsel)

I. Introitus
II. Kyrie
III. Sequentia
* Dies iræ
* Tuba mirum
* Rex tremendæ
* Recordare
* Confutatis
* Lacrimosa
* Amen
IV. Offertorium
* Domine Jesu
* Hostias
V. Sanctus
VI. Benedictus
VII. Agnus Dei
VIII. Communio

Orchestra’Sion

Orchestra’Sion’un ortaya çıkmasında genç bir orkestra şefi ve piyanist ile kapılarını ve eğitimini müziğe açmak isteyen Frankofon bir kurumun bir araya gelmesi rol oynamıştır.

Notre Dame de Sion’un desteği ve daimî şefi olan Orçun Orçunsel’in girişimi ile kurulan NDS Oda Orkestrası, ilk konserlerini 2008 yılında verdi. Konserlerin başarısından, müzisyenlerinin coşku ve yeteneğinden, sanatseverlerin desteğinden cesaret bulan NDS Oda Orkestrası, «Orchestra’Sion» adını 2010 yılında resmen aldı.
Başta Konzertmeister Rüstem Mustafa olmak üzere, seçkin ve profesyonel genç
müzisyenlerden oluşan orkestra; oda müziğinden senfonik orkestraya genişleyen kadrosuyla,Türkiye’nin en ilginç repertuvarına sahip orkestrası olarak kültür sanat yaşamındaki yerini almıştır. 2012 yılında Jean-Jacques Rousseau’nun 300. Doğum Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında, sanatçının hem yazıp hem müziklerini bestelediği «Köyün Kâhini» operasının Türkiye’deki ilk seslendirilişini ünlü Fransız barok topluluğu «Les Paladins» ile birlikte gerçekleştirmiş ve konserin kaydı cd olarak dinleyiciye sunulmuştur.

Alışılmış orkestra eserlerinin yanı sıra, Orçun Orçunsel’in düzenlemeleriyle başka
orkestralarda bulunmayan bir renge sahip olan Orchestra’Sion, bugüne dek Andrei Gavrilov, Dimiri Ashkenazy, Ayşegül Sarıca, Ali Poyrazoğlu, Borusan Quartet, Toros Can, Bülent Evcil, Özcan Ulucan, Cihat Aşkın gibi Türkiye’nin ve dünyanın en önde gelen sanatçılarını, İstanbul’daki müzikseverlerle buluşturmuş bir topluluk olarak konser yaşamını sürdürmektedir.

Orçun Orçunsel - Orkestra Şefi

İstanbul’da doğdu, 4 yaşında İ.Ü.Konservatuvarında piyano çalışmalarına başladı ve 2004’te MSGSÜDK Piyano Bölümünden Zeynep Yamantürk ile çalışarak mezun oldu. Ali Darmar ve Ayşegül Sarıca ile çalışmalarının yanı sıra, Stephen Kovacevich’in çalıştaylarına katıldı. 2007’de Salzburg Yaz Akademisinde K.H.Kammerling ile çalıştı.

Kompozisyon çalışmalarına 8 yaşında başlamış, bu yönde kendini geliştirmiştir.

Orkestra şefliği çalışmalarına Gürer Aykal ile başlayan Orçunsel, 2007 yılından itibaren DESO, CRR Senfoni Orkestrası, Antalya ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Mersin Oda Orkestrası ve Budapeşte Radyo Senfoni Orkestrası’nı yönetmiştir.

2008’den bu yana, İstanbul’da kurmuş olduğu Orchestra’Sion ile düzenli konserler veren Orçun Orçunsel, bu orkestranın daimi şefliğini ve Genel Sanat Yönetmenliğini yapmaktadır. Orchestra’Sion ile Mahler 4. Senfoni’nin oda orkestrası versiyonu gibi eserlerin Türkiye’deki ilk seslendirilişini yapan Orçunsel, bir yandan bu orkestra ile dünya çapındaki büyük virtüözleri ağırlamaya devam etmekte, konuk şef olarak davet aldığı orkestraları yönetmekte, kompozisyon çalışmaları, düzenlemeler ve film müzikleri yapmakta, aynı zamanda da konser piyanisti olarak kariyerini sürdürmektedir.
kestrası, ADSO, İDSO

İstanbul Avrupa Korosu :

İstanbul Avrupa Korosu (İAK), 60’lı yıllarda İstanbul’da yaşayan bir grup Alman tarafından “Deutscher Singkreis” “Alman Korosu” adıyla kurulmuş, 1991 senesinde Fransız koristlerin de katılmasıyla adı değişerek İstanbul Avrupa Korosu olmuştur. Bu tarihten itibaren farklı uluslardan üyelerin katılması ile koro her yıl daha da zenginleşmiştir.

İAK 1991 yılından bu yana kırka yakın büyük koro eserini seslendirmiş ve yaklaşık yüz kişilik kadrosuyla Türkiye’nin en büyük amatör klasik müzik topluluğu hâline gelmiştir. İstanbul Avrupa Korosu bu yirmi iki sene içinde çeşitli ülkelerden Catherine Lustig-Radt (ABD), Sylvène Maire (Fransa), Stephen Lomas (İngiltere), Florian Mair (Almanya), John Tayler (İngiltere) ve Türkiye’de çok tanınmış Gökçen Koray ve Şef Sergei Gavrilov (Moldova) gibi farklı ve değerli şeflerle çalışma fırsatı bulmuştur. Koro, 2013 güz sezonu itibarı ile Şef Burak Onur Erdem ile yoluna devam etmektedir. Koronun korepetitörlüğünü ise 2010 yılından beridir Lena Şenol üstlenmektedir. 

İAK, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) eşliğinde I. Ionescu Galati, Alexander Rahbari ve Emre Aracı gibi değerli şeflerin yönetimlerinde konserler vermiştir. 2004 yılında Antonin Dvořák’in 100. ölüm yıl dönümünde İDSO ile beraber bestecinin “Stabat Mater” eserinin ülkemizde Petr Vronsky yönetiminde ilk seslendirilişini gerçekleştirmiştir. 2005 senesinde ise İDSO’nun sezon açılış konserinde Wolfgang Amadeus Mozart’ın 250. doğum yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde İAK, bestecinin KV 427 Do Minör Missa’sını Vesna Šouc yönetiminde yorumlamıştır. 2010 senesinde Hasan ve Fırat Yükselir’in “Yunus’tan Nazım’a Kantat” adlı eserinin dünya prömiyerini besteci şef Fırat Yükselir yönetiminde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendiren İstanbul Avrupa Korosu, yine 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın «Schiller’den Yunus’a, Ruhr’dan İstanbul’a Barış Köprüsü» projesi kapsamında, 2010 yılının iki kardeş şehri olan İstanbul ile Ruhr Bölgesi’ndeki Essen şehirlerinde yorumlamıştır. İstanbul Avrupa Korosu ile Almanya’dan gelen Confido Vocale & Camerata koro ve orkestrası, Ludwig Van Beethoven’ın 9. Senfonisi’ni ve Ahmet Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu’nu, yaklaşık 150 kişilik bir sahne performansıyla «Yıldızlı Göğün Üzerinde» adlı konserle, Türkiye’de İstanbul’da ve ayrıca Almanya’da Ruhr Bölgesi’ndeki Bochum ve Wulfen’de yorumlamışlardır. 

Çeşitli mesleklerden ve farklı milletlerden koristlerin, çok sesli müziğe gönül vererek, kendi kısıtlı olanakları ile oluşturduğu İstanbul Avrupa Korosu, 37 yıldır sürdürdüğü “çok sesli koro müziğini kitlelere sevdirmek ve Türkiye’de icra edilmemiş eserleri ilk defa seslendirerek, tanıtmak” gibi zor bir misyonu gerçekleştirme konusundaki çalışmalarıyla 2013 yılında Andante Dergisi’nin düzenlediği 4. Donizetti Klasik Müzik Ödüllerinden “Yılın Korosu” ve “Yılın Klasik Müzik Topluluğu” (Halk oylaması ile) ödüllerine layık görülmüştür.